Bu aralar maalesef pek kitap okuyamıyorum.
Kasım ayının son kitabı Peyami Safa'dan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu oldu.
Klasikleri okumak lazım ama sıkılmadan.
Safa'nın dilini kendime yakın bulsam da hikaye nedeniyle sıkıldığımı itiraf etmem gerekiyor.
Yalnız ve hasta bir çocuk, umutsuz bir aşk, hastane duvarlarındaki hıçkırıklar...
İçimde garip bir karıncalanma halinde bir takım iniltiler, mırıltılar, şekilsiz gölgeler...
Altta 106. baskısı gözüken kitap ise Zezé'nin hikayesi. Kitaplara kendimi veremediğim zamanlarda olduğu gibi yine döndüm çocukluğuma ve bu sefer sarıldım Şeker Portakalı'na...
bu kara kışta okumak için çok fazla iç karartıcı :(
YanıtlaSilevet, hüzün üstüne hüzün oluyor :(
Silsafa da iyi portakal da.
YanıtlaSildersler ve sevdiğin tabii zaman olmaz kitaba bloga.
:)
nasıl da çözdün hemen :)
Sil